"Sermaye piyasası, orta, uzun ve sonsuz vadeli fonların arz ve talebinin aracı kuruluşlar aracılığıyla ve menkul kıymetlere bağlı olarak karşılaştığı piyasalardır."
Sermaye tanımı içerisinde yer almayan, döviz altın, kredi, ticari senet gibi doğrudan veya dolaylı olarak fon transferlerine sebep olan alış verişler sermaye piyasasından daha geniş bir kavram olan mali piyasanın içerisinde yer alır. Bu nedenle de sermaye piyasası da mali piyasanın bir parçasıdır.
Sermaye piyasasında arz ve talep bazı araçlar ile karşılanmaktadır. Bu araçlara sermaye piyasası araçları ve menkul kıymetler denilmektedir. Sermaye fonları menkul kıymetlerin alım satımı ile el değiştirmektedir. Bu nedenle de sermaye piyasası ile menkul kıymetler piyasası birlikte düşünülmektedir. Menkul kıymetler piyasası özellikle tahvil ve tahvil türleri ile hisse senedi ve hisse senedi türlerini içermektedir.
Sermaye piyasası ve menkul kıymetler piyasası gerçekte ise hareketleri açısından ters yönlüdür. Sermaye piyasasında mal karşılığı sermaye fonlarıdır. Menkul kıymetler piyasasında ise tahvil, hisse senedi gibi kıymetli kağıtlardır. Bu ters yönlülüğe rağmen, menkul kıymetler piyasasının sermaye piyasası içerisinde ve bir parçası olduğunu söylemek de mümkündür. Yani asıl piyasanın sermaye piyasası olduğu ve menkul kıymetlerin ayrı bir piyasa oluşturmadığıdır. Yalnızca sermaye piyasasında fonların el değiştirmesinde kullanılan araçlar olduğu söylenebilir.
OKUYUNUZ: Menkul Kıymet Nedir? Özellikleri Nelerdir?
Menkul kıymetler piyasasında da diğer piyasalarda olduğu gibi arz – talep kanunu geçerli olmakla birlikte, bazı durumlarda tam tersi işler. Diğer piyasalarda bir malın fiyatı düşünce ona karşı talep artabilir. Menkul kıymetler piyasasında ise fiyatı düşen mala talep de azalmaktadır. Alınıp satılan malın fiziki bir değeri olmaması, doğrudan doğruya bir ihtiyacı karşılamaması ve spekülatif bir karaktere sahip olması arz ve talepte tersine bir durum yaratmaktadır.
Sermaye Piyasasının Önemi
Sermaye piyasasının ekonomideki yer ve önemi ülke ekonomisi bakımından tek başına yararlı olamayan küçük birikimlerin menkul kıymetlere yatırılarak büyük yatırımlar haline gelmesidir. Sermaye piyasası az gelişmiş ülkelerdeki yurtiçi tasarruf açığının kapatılmasına yardımcı olur. Fertler açısından ise, sermaye piyasası, tek başına gelir getiren bir yere yatırılamayacak kadar küçük fonların verimli yerlere yatırılmasına ve sahiplerine bir ek gelir getirmesine imkan sağlamaktadır.
Küçük sermayelerle kişisel işler yapılabilse dahi, kişisel yatırımlarda teşebbüs ve yönetim sorunu çıkacaktır. Elinde küçük bir sermaye bulunan fakat bununla kişisel bir yatırım yapmaya bilgi ve tecrübesi izin vermeyen veya zamanı olmayan kişiler sermaye piyasasının sağladığı imkanlardan yararlanırlar. Ayrıca bu durumda küçük sermaye sahipleri kendi teşebbüslerinde çeşitli risklere maruz kalacaklardır. Sermaye piyasasında bu fonlar değişik menkul kıymetlere yatırıldığı zaman ise risk dağılımı yoluyla risk asgariye indirilecektir. Bu noktada yatırım danışmanlığı ve portföy yönetimi önem kazanmaktadır.
Sermaye piyasası, tasarruf sahipleriyle orta ve uzun vadeli fon talep eden kuruluşlar arasında direkt iletişim kurulmasına, sermayenin mobilizasyonunda araçların ortadan kalkmasına veya fonksiyonların azalmasına ortam hazırlar. Küçük tasarrufların doğrudan veya daha hızlı bir şekilde yatırımlara aktarılmasını sağlar. Bankalarda küçük tasarrufların değerlendirilmesi uzun ve dolambaçlı yolları içermektedir.
Sermaye piyasası araçlarının bir bölümü şirketlere öz kaynak sağlar. Böylece iktisadi kalkınmanın hızlanması ve sağlıklı finansman kaynaklarına kavuşturulmasına yardımcı olurlar. Para piyasası ve araçları ise şirketlere yalnız yabancı kaynak sağlar. Sermaye piyasasının etkin çalışması, şahısların tüketim eğitimlerini azaltarak ve tasarruf eğitimlerini yükselterek ekonomide sermaye birikimini artırır.
Sermaye Piyasasının Yapısı
Sermaye piyasasının yapısı incelenirken, hukuki çerçeve, sermaye piyasasının kurumları, sermaye piyasasının araçları, menkul kıymet arz edenler, menkul kıymet talep edenler ve aracılar olarak incelemek gerekir. Sermaye piyasasında fonlar kıymetli evrak hükmündeki belgeler karşılığında el değiştirdiği için fon sahipleri bu belgeleri iki şekilde satın alırlar. Bu nedenle de sermaye piyasası iki kesim halinde oluşur.
Birincil Piyasa
Tasarruf sahiplerini tahvil ve hisse senedi gibi hak temsil eden belgeleri doğrudan ihraç eden kuruluşların veya bunlara ihraçta aracılık eden kurumlardan alabildikleri durumlarda birincil piyasa söz konusu olmaktadır. Birincil piyasada önemli olan, menkul kıymetleri, ihraçtan almaktır. Arada bir banka veya aracı kurumun olması ise bu alımların birincil piyasada olmasına engel değildir.
İkincil Piyasa
Menkul kıymetleri ihraçtan alanlar bunları paraya çevirmek istediklerinde sonsuz vadeli belgelerde hiçbir zaman; orta ve uzun vadeli belgelerde ise vadeden önce, bunları ihraç eden kuruluşa geri veremezler. İkincil piyasa bu durumdaki menkul kıymetlerin paraya çevrilmesini sağlayan piyasadır ve menkul kıymetlerin likiditesini arttırarak birincil piyasaya talep yaratır, onun gelişmesini sağlar. Bu açıdan sermaye piyasasında ikincil piyasa birincil piyasa kadar önemlidir. Gelişmiş piyasalarda ikincil piyasanın iş hacmi birincil piyasadan defalarca büyüktür.
İkincil piyasanın en iyi teşkilatlanmış bölümünü, menkul kıymet borsaları oluşturmaktadır. İkincil piyasanın menkul kıymet satmak isteyenlere sağladığı kolaylığın yanında bu belgelerden satın almak isteyenlere sağladığı kolaylık da önemlidir. Yalnız birincil piyasa mevcut olsaydı, tasarruf sahipleri ellerine para geçtiği zaman ihraç halinde hangi kuruluşun tahvil veya hisse senetleri varsa ancak onlardan edinmek imkanıyla sınırlı kalırlardı. İkincil piyasada, o güne kadar ihraç edilmiş hemen her menkul kıymetleri bulması mümkündür.
Gelişmiş Ülkelerde Sermaye Piyasaları
Gelişmiş ülkelerde sermaye piyasaları, iş hacmi, halka açık kuruluşların sayısı ve halka arz edilen menkul kıymet hacminin büyüklüğü, halkın piyasaya katılma oranı, aracı kuruluşların çokluğu, çeşitliliği, büyüklüğü, araçların çokluğu ve çeşitliliği, düzenleyici hukuki çerçevenin zenginliği bakımından diğer ülkelerin piyasalarından farklıdır.
Sermaye piyasası en gelişmiş ülkeler aynı zamanda sanayide en gelişmiş ülkelerdir. Sermaye piyasası ve borsalar gelişmiş kapitalizmin kurumlarıdır. Sermaye piyasası ve borsalar gelişmiş kapitalizmin kurumlarıdır. Sermaye piyasasında alınıp satılan tahvil ve hisse senedi gibi araçlar genellikle sanayi kuruluşları tarafından ihraç edildiğine göre sermaye piyasasının en gelişmiş örneklerinin sanayisi en gelişmiş ülkelerde görülmesi kadar doğal bir şey yoktur.
Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ekonomilerde piyasaya giren tasarrufların çoğu kişisel tasarruflar değil, kurumsal tasarruflardır. Bu tasarrufları çeşitli menkul kıymetlere yatıran kurumlara da kurumsal yatırımcılar denilmektedir. Sermaye piyasalarında gelişme derecesi borsaların işlem hacmidir.
Sermaye Piyasası Kanunu
Sermaye piyasası ve menkul kıymetler konusunun esas yasal kaynağı olan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun amacı; tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamaktır.
Son olarak Kanun sermaye piyasasına şu yeni kavram ve düzenlemeleri getirmiştir:
- Sermaye piyasası faaliyetleri,
- Sermaye piyasası araçları ve menkul kıymetler,
- Sermaye piyasası araçlarının halka arzı ve satışı,
- Menkul kıymetleri halka arz olunan anonim ortaklıklar ve bunların denetimi,
- Kurul kaydı ve kurul kaydına alınma,
- Halka açık anonim şirketler,
- Kayıtlı sermaye sistemi,
- Tahvil ihracı,
- Kar payı dağıtımı,
- Bilançoların açıklanması,
- Denetim, ceza ve müeyyideler,
- Sermaye Piyasası Kurulu, görev ve yetkileri,
- Sermaye piyasası kurumları,
- Kaydi sistem ve Merkezi Kayıt Kuruluşu,
- Yatırımcıyı Koruma Fonu, Tedrici tasfiye fonu.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder